Gökgürültülü şimşekli bir Ankara sabahına uyandık. Kış sabahları gibiydi, şu an hava yavaş yavaş açılıyor, tekrar yaza geçiyoruz.
İplerle temastan kaçınıp sıcağa rağmen örebildiğim o özleme seviyesine gelmemiş olmalıyım ki şu ara daha çok kumaşlarla dikişle haşır neşir oluyorum. Elimde kalan son pamuklu kumaşları irili ufaklı birleştirip bir kocaman örtü daha diktim. Şu ara kaneviçelere takmış olabilirim son çalışmam kumlu ketene işlenmiş yastıklardan arta kalan minik bir parçayı kendime cüzdan yapmak oldu.

İplerle temastan kaçınıp sıcağa rağmen örebildiğim o özleme seviyesine gelmemiş olmalıyım ki şu ara daha çok kumaşlarla dikişle haşır neşir oluyorum. Elimde kalan son pamuklu kumaşları irili ufaklı birleştirip bir kocaman örtü daha diktim. Şu ara kaneviçelere takmış olabilirim son çalışmam kumlu ketene işlenmiş yastıklardan arta kalan minik bir parçayı kendime cüzdan yapmak oldu.
Böyle bir günde dışarıda bir yerden bir yere gitmeye çalışıyordum. Suyun gücü ve insanın acizliği çok korkutucuydu. Hatta akşam haberlerde öğrendik ki can kaybı da olmuş ne yazık ki.