8 Şubat 2019


* Kolaya kaçıyorum, yazıyı sen yazmak zorunda değilsin. Bırak da bizim için seçtiğin 3 alıntıyı okuyalım bugün..  diyor Ezgicim, işte seçtiklerim;

" Aşk olmayan evde, giderek azalıp yok olan bir parfüm, buharlaşarak uçup giden su gibi eşyanın ruhu da yok oluyor. Maddenin anlamı kalıyor geriye. Tek başına ve aşksız yaşayan bir adamın evinde ise eşya evin efendisi kesiliyor. Musluklar bozuluyor, sandalyeler eklem yerlerinden ayrılıyor, koltuklar ihtiyarladıkça ufalan insanlar gibi küçülüyor sanki. Eşya yalnızlıkta çok ses veriyor."
                                                                                                                Ayfer Tunç/Suzan Defter

" Dünyayı değiştiren zeki ve yeni fikirlerin hiçbiri, kendi çağının kural ve inançlarına körü körüne itaat eden uyumlu çoğunluk arasından çıkmadı. Doğruluğuna inanılan fikirleri sorgulayıp, ötesini merak eden milletler dünyanın beyin gücüdür, diğerleriyse tarih boyunca hiç istisnasız onları taşıyan beden olmuştur.                                                                                             Buket Uzuner/Hava

" Bu hareketsizliğin, korkuya dayanan bu teredddütün daha zararlı olduğunu, insan münasebetlerinde bir noktada taş kesilmiş gibi kalınamayacağını, ileri atılmayan her adımın insanı geriye götürdüğünü ve yaklaştırmayan anların muhakkak uzaklaştırdığını karanlık bir şekilde seziyor ve içimde sessizce yanan, fakat günden güne büyüyen bir endişenin yer etmeye başladığını hissediyordum."
                                                                                                    Sabahattin Ali/ İçimizdeki Şeytan

6 yorum:

  1. Buket Uzuner' in alıntısına yürekten katılıyorum..

    YanıtlaSil
  2. 3 ü de birbirinden güzel, Suzan Defter'de ne çok altı çizilecek cümle vardı..

    YanıtlaSil
  3. Tam sana yakışır alıntılar olmuş ♥

    YanıtlaSil
  4. Teşekkürler Şebnemcim ;)

    YanıtlaSil

Söz uçar, yazı kalır...