15 Nisan 2013


Ankara'da hava yağışlı ve kapalı bugün. Dünden yıkayıp asmak üzere hazırladığım çamaşırlarla ser-topla oynuyoruz resmen. Bu hafta çoğunlukla hava böyleymiş, ne kötü. Ver kendini tatlıya. Bu seferki limon kabuğu rendeli şerbeti ile etimek tatlısı yine. Yeni yaptığım bir tarif ikinci veya üçüncüden sonra artık tarzımı ve benim şeklimi alıyor sanki kendi tarifimmiş gibi yabancılık çekmeden ve sanki yıllardır yaparmış gibi yapıyorum.
Ayvalar çiçek açtı ama hala yaz gelmiyor. Yağmurdan çiçekleri dökülüyor ağaçların. Bahçe yabani otlarla adeta istila edildi. Güneşin parıldadığı bir gün kolları sıvayıp bahçeyle ilgilenmemiz gerek. Birkaç parça da birşey ekmek istiyordum ama vakit denen şey bizde hiç kalmadı şu ara. Kendimi o kadar yorgun hissediyorum ki, bazen yerimden kalkmak bile çok zor geliyor. Aslında anormal bir tempo da yok ortada. Ama tek suçlu ruh hali denen şey ve bu havalar. Biraz evde yapacağımız yeni dekorasyonlarla ilgilenip canlanmaya çalışıyorum ama yok, tık yok.
El işlerini kaldırdım ortadan. Sadece pembe çiçekli yastık işi kolayda duruyor, bir ara canım isterse önce onu bitireyim istiyorum.

7 yorum:

  1. blogunuzu bloglovin'den takibe aldim..bir sonraki postu dort gozle beklerim, sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. mojo giorno; Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  3. Bütün suç havada bence.Havanın da kafası karışık,bir gün güneşli,bir gün kapalı.Bizi de etkiliyor doğal olarak ama sen bizi o güzel el işlerinden çok fazla mahrum etme yine de:)))

    YanıtlaSil
  4. evet bu hafta ankarada hava hep kapalı ama senin blogun güneşli :)) lavantalar da açmış daha ne olsun :)

    YanıtlaSil
  5. sihirli günce; Teşekkürler, etmeyeye çalışacağım :)

    Nihancım, yine o güzel yorumunla sende bana güneş oldun teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  6. Ayva çiçeği yemeye bayılırdım. Memleketten çıktıktan beridir yemedim :(

    YanıtlaSil
  7. tabak ve kupaya bayıldım :)) nereden aldınız?

    YanıtlaSil

Söz uçar, yazı kalır...