Haftasonu, okula başladı başlayalı yapamadığımız aktivitelerden birini gerçekleştirelim istedik beraber gezip dolaşalım dedik. Bazı anlar neden dedik? dediğim pişman olduğum zamanlar olsa da, bir küs bir barışık günü geçirdik. İkimizin yapmak istedikleri konusunda sürekli zıtlaşıp durduk, en basiti otobüste oturacağımız yer konusunda bile. Sürekli bir çatışma halindeyiz şu aralar. Fikir birliği yaptığımız tek konu boza içmekti. Annesinin oğlu benim gibi o da çok seviyor, bazen teklif ondan geliyor ki çok keyifli oluyor.
Gezerken olmazsa olmazımız kitapçılar. Yalnız buralarda sadece çıkartma ve eften püften kitaplarla dolu raflardan nefret ettim çocukların hepsi oralarla ilgililerdi benimki de dahil. Çok karışmadan ama biraz da yönlendirmeli olarak birşeyler seçtik. Kitabevine girerken dışarıda elinde mizah dergisi olan birisinin yüzündeki o muzur gülüşü görünce belki yıllardır elime almadığım dergiler geldi aklıma, bir tane de ben aldım yarın kahve keyfinde okuyacağım. Her gittiğimde baktığım ama karar verip almadığım bir kitap vardı, Sunay Akın'ın tarihten ilginç bilgiler verdiği, güzel hikayeler paylaştığı bir kitap, şu ara sanki bana göre yegane kitapmış gibi geldi, biraz macera, biraz bilinmezlik ve ilginç tesadüfler, hikayeler.
Hava yine hafif bulutlu, bol tozlu ve rüzgarlı olsa da park deyince kıramadım kuzuyu. Uzun uzun kaydıraklardan kaydı, koştu, illaki yapar, otu çöpü çevredeki bitkileri topladı, inceledi, eve bir torba ağaçlardan düşen kuru dallar içinden çıkan tohumlarla döndük.
Şu mevsimde ne kadar güvenle yenir, daha erken diye biliyorum ama mısırcı gözümüze gözümüze sokunca sattıklarını, bende isterim diye tutturan kuzuyu ikna etmek zaten imkansızdı.
Bir sürü ıvır zıvır toparladım. Bir dönem düşkün oluyorum böyle nerde ne varsa gözüme çarpıyor. Ama bugünün en güzeli atlı karınca oldu benim için.
Kelebek kolye veya anahtarlık olacak, tavuk bir yere asılır mutlaka, kalp bir sakısıyı süsler, maviş kalpli boncuklarla hello kitty Lidyayla ikimize güzel bir bileklik olur, kumaş kaplı boncuk tokalarım, saçını toplamayı pek seven bana değişiklik olur, birazda boyama işim var, bir anahtarlık projesi daha, mama kapları boyanıp peçete yapıştırılmak üzere sırada.
Belli bir sebebi olmasa bile (bize göre tabi) inatlaşmakta üstlerine yok, bir de yorgunluk, uykusuzluk gibi durumlarda tavan yapıyor bu çocuklarda:) Biz de dün Deniz'le sizin gibi anne oğul gezdik geneli pek keyifliydi, iyi pazarlar:)
YanıtlaSilseni okudukça aynı bizim gezmelerimiz diyorum... :)
YanıtlaSilderyacım aldıklarına bayıldım bir gün senin peşine takılacağım :)
nerden buldun bunları çok şirinler...
Kuzu şanslı ve güzel bi hafta sonu geçirmiş.Aldıklarınız çok şirin neler yapacaksınız merak ediyorum. Sevgiler.
YanıtlaSilherşeye rağmen güzel bir gün olmuş. biz de cuma günü elif le beraberdik. önce park park gezip sonra işyerime getirdim. ama pişman oldum desem yeridir. hiç durmadı yerinde, benim de sinirlerim ister istemez zıpladı :) boza seviyor kuzu daha öncelerden hatırlıyorum. ben de seviyorum :)
YanıtlaSilFadiş; Teşekkür ederim sizede iyi pazarlar :)
YanıtlaSiltack; Arzucum, ben ordan burdan bulurum illaki, diyorum ya bazen çekiyorlar beni denk geliyor :)
Sabiha; Bizden de sevgiler, yakında yaptıklarımızla buradayız :)
Nihancım sabır zor iş nasıl üstesinden geleceğiz bilmiyorum, sinirler illaki geriliyor malesef.
Bir boza içeriz inşallah, buluşacağız ya :)
her gün uğradığım yerler.dost kitabevi,kurtuluş parkı.
YanıtlaSilEbrucum belki de karşılaşıyoruzdur kimbilir :)
YanıtlaSilBeni mahçup ediyorsun Derya Teyzecim. Sizleri ama en çok da Çınar'ı özledim. Annemle babam ilk fırsatta görüşeceğiz diyor ama o fırsat neden hala gelmiyor? Öperim tatlı yanaklarından. Lidya
YanıtlaSilLidyacım bende sizi çok özledim valla niye gelmiyor o ilk fırsat, bende sabırsızlıkla bekliyorum Çınar'da, koşup oynayacağız yeşil biryere gideceğiz deyip duruyor, o da çok özlemiş en iyi oyun arkadaşını, bilekliklerimiz de hazır :) bende öperim seni tatlı kızım benim ;)
YanıtlaSil