17 Haziran 2011

Dün Ankara'daki yağmur, yağmur denemez herhalde fırtına ile aynı anda öfke ve kızgınlıklarımızı döküp boşalttık sanki. Bugün hava güneş açtı o atlattı ama ben hala gürleyip şimşekler çakmaya hazırım. Hayata uzanan, tutunan kollarıma yoğun bir dayak yemiş gibiyim. Şimdi neresinden tutuyorum bilmiyorum, ya da tutuyormuyum? Kendimde zaman zaman gelişen böyle büyük duygu depremleri, bendeki taşların yerini bulmasını sağlar genelde. Yine öyle oldu tabi. Kimileri kaybetti birkez daha beni. Kısaca bana antipatik gelen bissürü şeyle karşı karşıyayım şu ara. Kapanış olarak, işine geldiği gibi anlayan ve yorumlayan, aynı dili konuştuğunuz halde anlaşamadığınız, empatiden uzak, çocukluktan henüz diğer evrelere geçişi tamamlayamamış beyinlerden uzak bir haftasonu diliyorum.

1 yorum:

  1. Hafta sonu dilekleri için çok teşekkürler de, hani o diğer evrelere geçişi başaramayanları yavaşca uzaklaştıracaksın kendi çemberinden..yoksa yoruluyor yoksa üzülüyor insan...

    YanıtlaSil

Söz uçar, yazı kalır...