19 Kasım 2021

Tatil ne çabuk bitti, son günlere yakın oğluşumun isteği üzerine Ulus'u gezelim dedik. İstek önemli, talep edilmesi ise çok daha kıymetli. Buralarda büyüdük desek çok abartmış olmayız. Ne çok gelirdik. Biraz iş biraz alışveriş. Ne zaman bunalsak soluğu burda alırdık. Buraya bir çekimimiz hep vardı, belli ki ona da sevdirmişim, benimsemiş ve özlemiş. 
Ankara manzaralı bir çay evinde kısa bir mola verdik. Çok keyifli bir ortamı vardı. Kediler, 90'lar pop şarkılar...  Manzara için epey sisli bir gündü ama olsundu, uzaklarda ki siluetleri izledik bizde.

Minik kediler doluydu etraf. Esnaf ne güzel hem seviyor hem dükkanlarını açıyorlar. Adeta selam verir gibi dükkanın önünde oturan sahiplerine uğrayan köpekler başları bolca okşanıp sevilip ayrılıyorlar ordan.
Ulus'a iner inmez ilk aklımıza gelen Baykuş Amca olmuştu. Uğrayalım mı dedi? Ahmet Abi'ye dükkanda bir ihtimal rastlarız belki diyerek uğrarız demiştim. Artık dükkanda çok durmuyor çünkü. Pirinçhandan çıkıp hemen Ahmet Abiyle karşılaşmak sanırım Çınar'ın şansına olan birşeydi. Yıllar oldu diyebiliriz, biz arada görüşmüş olsak da Çınar okul yüzünden çoğunda bana katılamamıştı. Karşısında kocaman delikanlıyı görünce epey şaşırdı Baykuş Amca, her ziyarette boy ölçüsü yapardık, geçmişin izlerini aradık o duvarda, ne çok zaman geçmiş, çocuklar büyümüş biz yaşlanmışız farkında değiliz. Dükkana özgü içeceğimizi de ısmarladı hemen Ahmet Abi hoş sohbeti eşliğinde. Ne güzel bir ziyaret oldu, çok mutlu olduk, biraz da duygulandık..

Aşağıdaki fotoğraflarda tarihlere ve minik delikanlıya dikkat. O kadarmış, meşhur içeceği, gözüne kestirdiği beğendiği objelerle.
Okuma maratonunda yaklaşık 14 günlük süremiz dün başladı. Ben bugün başladım 21. sayfada göz kapaklarıma karşı koyamadım yaklaşık 30 dk'lık Çınar'ın dediğine göre horlamalı bir şekerleme ile başlamış oldum. Akşam üzeri başlamak berbat bir fikirmiş, uyuklayıverdim, neyse başlamak önemliydi. Tembelim bu konuda hem de çok tembel. Bu aynı zamanda kendi tembelliğime meydan okuma olacak.

4 yorum:

  1. Ulus'tki o sobalı kafeler çok otantik. Ben de çok sevmiştim. Sayenizde sanki oralara ışınlanıp havasını içime çektim. Çınar'ın Ulus'taki karşılaşması çok duygulandırdı beni. On yıl su gibi geçip gitmiş, sanki bir anda. Hayat işte.
    Okuma maratonunuz hayırlı olsun, alışırsınız bir anda..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizde öyle farketmeden gözlerimiz doldu duygusallaştık, zaman çok hızlı gerçekten. Sobalı kafeleri çok seviyorum özlelikle Ulus'a çok yakışıyor :) Alışmaya başladım gibi, tembelliği kırmak lazımdı.

      Sil
  2. Evet , çok eski takipçinim Deryacığım çok giderdiniz , hala hatırlıyorum. Yalnız ben de o eski hallerde kalmışım kocaman delikanlı görünce fotoğrafta şaşırdım. Maşşallah , geleceğimiz gençlerimiz , çocuklarımız büyüyür.
    Bu aralar çok isterdim Ulus a gidebilmeyi.... inşaat işleri eve bağladı ama fotoğrafları görünce içim ısındı.
    Minnoşların şansı o. Coğrafya gerçekten kaderdir. Bazı mahallelerde görüyorum kemikleri sayılan patişler , o zaman çok üzülüyorum. Bir de böyle hem karnı hem ruhu doyan patişler görünce mutlu olup , dua ediyorum sahip çıkanlara...Yine çok keyifle okuduğum bir paylaşım olmuş 🌹

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet değil mi? minicikti kocaman oldu. Bir ara kaçarsınız inşallah bu havalar çok güzel oralarda olmak için, gerçi hep güzel de :)
      Biz gibi sokak dostları da öyle, kaderlerimizi yaşıyoruz hep. Çok teşekkür ederim.. :)

      Sil

Söz uçar, yazı kalır...