10 Ocak 2015


Evde deli gibi hamur işine saldırı vardı geçtiğimiz günler. Tamam tatildi, çocuk evdeyse abur cubur ister, en güzeli kendi yaptığımızdır falan ama tüm bunların altında yatan ve müthiş şekilde karbonhidrat çağrısı yapan bir beden, onu tetikleyen bir ruh hali, Ateşle barut misali ortaya pizzaların, keklerin, puginlerin çıkması normaldi. Hiç yemezsek güzel ama ucundan kıyısından  bulaşınca sonu kesinlikle gelmiyor. Neyseki normale döndük gibi.
Bazı dönemler önüne geçemediğimiz bir şeydir bunları yeme dürtüsü, dilerim uzun sürmez bu dönem yoksa kilo ve buna bağlı bunalım postları yolda demektir.
Hala elimde aynı iş sürünüyor. Geçmiş yıllara bakarsak hiç bana göre değil ama olmaz dememeli, oluyormuş demek ki. Battaniye bebek adımlarıyla devam ediyor.
Ankara ayaza teslim. Her yer çatır çatır buz özellikle ara sokaklar. İlk bir-iki gün izni koparır koparmaz dışarıda soluğu alıyordu Çınar. Buzlanma arttıkça çıkışı zorlaştı, ayakkabılarının üstüne çoraplar geçirip yine çıktı. En sonunda da eve getirdik. Kar illede kar.

1 yorum:

Söz uçar, yazı kalır...