2 Şubat 2013

Gökyüzünde güneş parlasa da iyi bir soğuk vardı. Buna rağmen epeydir uğramadığımız kale ve civarını dolaşalım istedik kuzuyla. Okula gitmeden önce ne çok gezerdik, sabahtan çıkar çıkar giderdik o da özlemiş.

Ulus'a ne zaman gitsem bir parça emaye veya eski melaminlerden buluyorum bugün de o düzen bozulmadı emaye severlere de bir görev misali bildirmek gereği duyuyorum hep Çıkrıkçılar yokuşuna konya sokak tarafından tırmanırken sağ kolda kalan Niğde Pazarı, pek müşteri haklıdır veya müşteri velinimet gibi deyimleri sallamayan bazen bir dövmedikleri kalan bir yer ama gelin görün ki nostaljik şeyler bulabildiğim tek adres. Yine yokuş üzerinde çok güzel vintage baskılı popart desenli yeni kumaşlar gördüm ama nasıl oldu da fotoğraflamadım onu bilemiyorum şimdi. 

Kumaşlardan, iplerden, elişlerinden yavaş yavaş el çekiyor gibi hissediyorum kendimi. Belki sadece histir, genelde böyle der sonra iki kat hevesle birşeylere başlarım bilemiyorum.

Grafik tasarımla ilgili birşeyler öğreniyorum son zamanlarda. Bilgisayarlarla daha haşır neşirim yani şu ara.

Son olarak bir kahve keyfi karesi ile mutlu haftasonları dilerim..