10 Aralık 2012

Haftasonu vakit bulunca epeydir el atmadığım kalemlerimle birşeyler karaladım. Hayat rutininde pek az bir köşeye oturup düşünme ve kendimle başbaşa kalma eylemlerini gerçekleştirebiliyorum. Gerçi düşünmeye gelmiyor pek hayat, daha bir zorlaştı sanki, neye el atıp iyi anlamda ne yapmak isteseniz, ya yaptığınıza pişman ediyor ya da daha yapmadan "yapamazsın" diyor elini kolunu bağlıyor. Biliyorum dediklerimi bilmiyormuşum meğer, tanıdım diye düşündüklerimi daha tanımamışım. Ufaktan bir karanlık tünel var yine önümde.. her zaman ki gibi sonunda ışığa kavuşturacak ama ulaşana kadar bir süre böyle karartacak.
Artık neden şöyle neden böyle sorularım yok. Hayat ve ondan ibaret durumlar hep. İnsan olmak ve insanlık halleri. Hepsine alışıyor ve şaşırmıyorsun.
Şu ara oyun ve tv ile fazla kanka olan Çınar için, resim yapma ve çalışma saatleri adı altında bunlardan uzak kalacağı zamanlar yaratıp bunu rutine dönüştürmeye çalışıyoruz. 
Bunalsam da kararsam da şükür ki beni mutlu eden elişleri ile bir nebze olsun nefes alıyorum. Ufak hediyeler hazırlıyorum kendi çapımda. Yine yeni bir hafta, sabahtan başlayacak mesai, herkese iyi haftalar..

8 yorum:

  1. saatlerdir bloğunuzu inceliyorum, daha önce keşfetmemiş olmamı büyük bir kayıp olarak nitelendiriyorum, el işleriniz, tarzınız, üslubunuz öyle güzel ki saatlerce sıkılmadan inceledim. el işlerinizin temizliği muntazamlığı bir yana renk uyumu hayal gücünüz, perspektifiniz çok güzel, idolüm olabilirsiniz çünkü bende çok meraklı ve hevesliyim, ama oğlum henüz çok küçük fazla vaktim yok. baş ucu kitabı derler ya benim baş ucu bloğum olacaksınız. sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. yaşımız arttıkça şaşkınlığımız azalıyor, duygularımız törpüleniyor, inişlerimizin çıkışlarımızın dalga boyu düşüyor... bizi çok üzse de keşke hep çocuk gözleriyle bakabilsek hayata...

    YanıtlaSil
  3. O boyadıkların masa örtüsü mü olacak?
    Çocuklar zaman zaman bir şeye takılabiliyorlar. Onları biraz olsun başka şeylerle meşgul etmek en iyisi.
    Hayat hakkındaki düşüncelerimi zaten biliyorsun, bazen üç maymunu oyna, etrafında senin temponu düşürecek insanları fazla barındırma, büyüme dünyadan göçene kadar sürecek, niye öyle, niye böyle fazla takılma, yoksa günü kaçırırsın....(ben hepsini uyguluyor muyum? Yoooo, elimdeki "mümkün" leri değerlendiriyorum:)))

    YanıtlaSil
  4. Sen iyi ol, gerisi boş. Tekbaşına güçlü bir çınarsın sen. Bir de yavru Çınar' ın var ki... Daha ne olsun?

    Gülümse.

    Hadi şunlardan yapalım :)

    http://attic24.typepad.com/weblog/birdie-decoration.html

    YanıtlaSil
  5. julyet; Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum yazdıklarınızı okuyunca, sağolun, ne mutlu bana. Bendende kucak dolusu sevgiler...


    Ahh Nihancım ah keşke :) mailime cevap yazmadın hala?

    Semicim o boyadığım bir yastık kılıfıydı aslında, şimdi masa örtüsü deyince bir tane de mas aörtüsü yapmak istedim, şöyle güllü galan ne güzel olur, teşekkür ederim fikir verdin, senin hayata karşı duruşun güzel, biliyor ama ne kadar yapabiliyoruz, birde ben gibi bilsem de yazmadan edemiyorum işte :)

    Yapalım Edacım :)

    YanıtlaSil
  6. İŞLERİNİZ HARİKA AMA BEN OPJELERİNİZE TAKILIYORUM ZEVLİSİNİZ

    YanıtlaSil
  7. mutluluklar sokağı; Çok teşekkürler :) sizde öylesiniz beğendiğinze göre..

    YanıtlaSil
  8. puantiyeleriniz bana fikir verdi emeğinize sağlık derya hanımm.
    tekstıl kalemı ıle rast gele yaptınız sanırım bırdee kumaş turune önem verdınız mı? kuması nerede kullandınız :)) kolay gelsın :)

    YanıtlaSil

Söz uçar, yazı kalır...