18 Ekim 2012

Sonbahar iyiden iyiye hissettiriyor kendisini. Sabah okula giderken kuzuyla yollardaki yaprakları ayaklarımızla savura savura gittik. Çok seviyormuş böyle yaprakların içinde yürümeyi. Son zamanlarda daha az gezer olduk anne-oğul. Aslında bu mevsimde güneşin ısıttığı saatlerde ne çok yerde olmak vardı.
Mevsimin tadını çıkarmak için hasta olmamak lazım. Siftahı yaptık gerisini ilerleyen günlerde göreceğiz. Şu ara  elişi bazında yeni birşeylere başlayamadığım için feci halde konu sıkıntısı çekiyorum buraya birşeyler  yazarken. Sonra bakıyorum kendime gezeyim, tozayım hiç sıkıntıya gelmeyeyim istiyorum. Yine ufak bir tıkanma sorunu ile karşı karşıyayım sanırım. Silkelenme çabaları devam ediyor, iyileşen kulağım sevindirirken, hapşuruklara boğulup sürekli fırk fırk çektiğim burnum sinirimi bozuyor. İyileşmeden bırakın elimi kaldırmayı aklımdan yeni fikirler geçirmeye bile üşeniyorum. Bu ay doğum günümün olduğu ay, belkide böyle hüzün mevsiminde doğduğum içinmi bu kadar yakınım bunalmaya da hüzünlenmeye de diye bir bağlantı kurmadan da edemiyorum.

2 yorum:

  1. Bakıyorum sen bir yazı koymamışsın, ahaaa diyorum Derya iyileşemedi galiba ;-(
    Deryacım hadi hemen iyileş,(sanki sen iyileşmek istemiyosun da burdan fink fink ötüyorum gibi oldu ama silmiycem) senin kötü olman beni çok etkiliyor nedense.
    Kuzuyu öptüm.

    YanıtlaSil
  2. son 7 yıldır grip aşımı aksatmadan oluyorum ve nazar değmesin ama nezle bile olmadım bu süre içinde...
    Bence aşı tam koruma sağlıyor.Eğer olmadıysanız öneririm.Ayrıca "Son Yaz"ı her zaman yaşamaktan yanayım,ben bütün işleri akşama bırakıp günün güneşinden bolca yararlanmaya bakıyorum şu sıra:)Sevgiyle:)

    YanıtlaSil

Söz uçar, yazı kalır...