Dün un eleğini boyamak gibi bir düşünceye kapıldım, acelecilik bana yat verniğini kullandırınca rengi net beyaz olmadı, belki bir kat daha beyaz boyamalıydım peçete yapıştırmadan önce falan falan...
Ne zaman bu çantayı yanıma alsam English Home'a uğramayacağım diyorum ama unutuyorum, bugün yine şöyle bir dolaşayım dedim "aaa bizim çarşafımızdan çanta dikmişsinizz" gülüştük...
Çocuklarda mantıktan ne zaman söz edilebilir bilmiyor ama dörtgözle bekliyorum. Baloncuk yapıyor, geride kalıyor, yürümüyor, ne dersem diyeyim bana karşı sağır olmuş sanki derken birden bana dönüp nerden çıktı bu rüzgar, baloncuklarım hep bana geliyor yapamıyorum şeklinde bir patlama yapıyor, ekrandaki küsüş hallerine bürünüp trip üstüne trip atıyor. O ana dek hadi yürü, önüne bak, biraz hızlı diye dırdır eden ben bir anda susuyorum. Verilen sözler, yapılan anlaşılır ve kısa olduğunu düşündüğüm konuşma ve anlaşmalar hep ya çiğneniyor yada unutuluyor. Bazen bende karşımdakinin çocuk olduğunu unutuyorum galiba bilemiyorum, bazen arapsaçıyız bazen kuzu sarması. Ama kriz ve tartışmalar bazen canıma yetiyor o da ayrı.
:)))))
YanıtlaSilÇooook tatlısınız!
Un eleğine bayıldım, harika görünüyor. Eline sağlık.
YanıtlaSilBu krizler de geçecek elbet:)
;-) Pek keyifli bir gün olmuş ;-) Ellerine sağlık.
YanıtlaSilEleğini çok beğendim harika olmuş,
YanıtlaSilÇocuktur büyür geçer bu günler ama sen çoook ararsın geri gelsin diye benden söylemesi.
Sevgiler*
Mantık ne zaman gelir bilmiyorum, ben de bekliyorum:))
YanıtlaSilKuzu`nun halleri komikmiş:)
un eleği çok şirin gözüküyor:)ben de english home'dan aldığım yastık kılıflarını kesip bir şeyler dikiyorum.napalım öyle güzel kumaşlar bulamıyoruz malesef:)
YanıtlaSilçiçeğin,mavi sandalyen ve el işlerin harikasınız...
YanıtlaSilahh ahh bizde aynıyız...bu modeller böyle:)çıldırtırlar insanı.)
YanıtlaSil