19 Kasım 2011

Evde bu yıl kaynatıp demlediğimiz kadar, hiç bir yıl bu kadar çok ıhlamur ve bitki içmemişizdir heralde. Mevcut çaydanlıklara sığmayıp, içine kattığım bitki, meyve kabukları ancak böyle tencereye sığdırarak kaynattım hep. Grip ne beter birşey ki en belirgin semptomlar bitmiş olsa da hala tamamen silinip atılmıyor vücuttan. Tencere tencere bitki kaynatmaya devam.
Dün havanın bir parça yumuşak olduğunu düşünüp, giyinip, kuşanıp pek tabi sıkıca sarınıp sokağa çıktık. Kapalı bir avm ziyareti ile birkaç saatimizi ev dışında geçirdik. Erken saatte çıkınca avm gezileri de keyifli oluyor, kimsecikler yok, hınca hınç kalabalıklar yok, ohh rahatça dolaşıp evimizin yolunu tuttuk. Bloğu okuyanlar ne çok iş yapabiliyorsun kısa zamanlarda dese de, ben istediğim kadar başında oturup yapamamaktan şikayetçiyim, her mevsimin güzelliğini yaşayamamaktan, (nedense bu yıl kış mevsimini sevemedim, havalar sıcak olsun istiyorum) pek çok işi bir arada denemek, örmek bitirmek istiyorum, tuhaf ve karşık ruh halleri içinden çıkış yolları arıyorum, biliyorum geçici hatta birkaç saat sonra bile değişebilir bu haller ama şimdi böyle hissediyorum işte, herkese huzurlu ve keyifli haftasonları dileklerimle..

3 yorum:

  1. grip henüz bana uğramadı ama tenceremin seninkinden farkı yok durmadan içiyoruz ki gelse bile hafif atlatalım.Geçmiş olsun canım

    YanıtlaSil
  2. geçmiş olsun, soğuk kış günlerinin kötü dostu soğuk algınlığı. ben de tarçın çubuklu elma dilimli ballı limonlu ıhlamuru neredeyse hergün yapıyorum bu aralar.. avm lere haftasonları hep öğleden önce gidiyoruz biz de :)))

    YanıtlaSil
  3. back to Black; Aman uğramasın inşallah, önceden içmekle çok iyi yapıyorsunuz, sağlıklı günler dilerim canım :)

    anne kaleminden; Afiyet olsun, bizim karışıma benziyor, avm'lerin en güzel saatleri değil mi? :)

    YanıtlaSil

Söz uçar, yazı kalır...