4 Eylül 2011

Dün gece itibariyle evimizdeyiz. Ayvalık-Cunda ve eve dönüşte de Bursa'yı vaktimiz elverdiğince gezmeye çalıştık. Herşey çok güzeldi, özellikle Cunda Adasını çok sevdim. Hatta hemen orada yaşama hayalleri bile kurdum ayak üstü. Bende görür görmez sevmek, sahiplenmek ve derhal uyum sağlamak gibi tuhaf bir huyum var. Hemen oralı oluveririrm. Pek çok resim çektim. Kapılara ve tabi binalara vuruldum güzel doğasının yanısıra. Hepsinin ayrı ayrı postlarını yazacağım.
Kuzum gideceğimiz günlere yakın büyük heyecan içindeydi. O da benim gibi seyahati, gezmeyi çok seviyor. Denizin tadını çıkardı, kumlara bulandı. Döneceğimiz gün en az benim kadar üzgündü. Her güzel şey gibi kısaydı tabi, doyduk diyemem, şimdilik doyumluk değil tadımlık oluyor, izinler, işler, güçler derken yapılacak birşey yok, olsun güzel anılar ve güzel fotoğraflarla döndük. Tabiki yinede evim güzel evim, kendi yatağım, yastığım, mutfağım vs......

4 yorum:

  1. hımm bursadan bir güzel geçmişş:)ama ev gibisi yok değil mi

    YanıtlaSil
  2. Sitare; Aynen öyle, ne kadar sevsemde gittiim yeri yine de evim evim..

    YanıtlaSil
  3. Çantayı da fark etmedik sanma :) Güle güle kullan.

    YanıtlaSil
  4. Asortik krep; Teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil

Söz uçar, yazı kalır...