Çıkış yok!

Uzun süredir Ulus ve Çıkrıkçıları gezemedim. En kısa sürede oralara kendimi atmalı, çayevinde biraz soluklanıp, o havayı tenefüs etmeliyim. Hazır gitmişken de bu hatunun elbisesinden dikmem için uygun bir kumaş da bulmalıyım. Dikiş makinesinde makara lastiği dikişi henüz yapmadım ama herşeyin bir ilki vardır. Elbise çok şirin görür görmez sevdim. Benim gibi acemi ve yastıktan başka bişey dikmemiş biri için uygun bir model gibi. Gerçi haksızlık etmeyeyim yastıktan bir adım ileri gitmiş kuzuya pijama dikmiştim.

Şimdi posta attığım başlıkla alakasız birtakım şeyler yazdığımın farkındayım. Çıkış yoksa kalıp birşeyler yapmalı diye bağlayayım bari. Düşünerek veya üzülerek veya kendini paralayarak birşey elde edilmiyor, küserek de olmuyor. Ben ki aşırı aceleci ve tezcanlı biri olarak biraz daha yavaştan alıp artık ağır abla olmayı öğrenmem gerek. Bazı insanlar sanki hayat üniversitesinden mezun olup gelmiş gibiler bu hayata, kendime bakınca hala öğrenciyim ve sürekli çakacak gibiyim.

2 yorum:

  1. ara vermemene sevindim, yazılarını okumak ve yaptıklarını takip etmeyi seviyorum :) bu elbise çok çok basit. senin gibi becerikli biri şıp diye yapar, bende aynısından yapmıştım istersen incele. linkini verdim sana kolaylık olsun. http://atolyenott.blogspot.com/2010/06/anne-kz-elbisesi.html

    YanıtlaSil
  2. atölye nott; Teşekkürler. Hemen bakıyorum.

    YanıtlaSil

Söz uçar, yazı kalır...