Huzur ve huzursuzluk üstüne

Mutfağınızda duran süt şişesine bakıp hiç huzur buldunuz mu?
Bir şehrin sokaklarında adım atarken mutlu oldunuz mu?
Ah birde tiyatroya gidip, uzun süredir aklımda olan bir delinin hatıra defteri oyununu izlesem, sonrasında biryerlerde oturup bir kahve içsem bununla da yetinmeyip iki vitrin dolaşıp biraz kafamı dinlesem işte o da ne güzel olurdu.
Seviyorum hemde çok, insan çocuğunu sevmezmi, sever tabi. Birlikte hava hele birde güneşli ise sokaklarda gezinmeyi, dolaşıp fotoğraf çekmeyi, birlikte uzun mesafe demeden Ankara'nın bir ucundan diğerine yaptığımız otobüs yolculuklarını, "anne seni hiç üzmek istemiyoyum" diyen kuzusu ile "bende senin üzülmeni hiç istemiyorum annem" diyen sözlerin akabinde taçlanan uzun ve bol öpüşlü kısa ballı-kaymaklı anlarımız çok olsa da, erken yatırdığımda pek çok vakit kazandık kafamızı dinleyelim deyip, bir, en fazla birbuçuk saat sonra kuzuyu özlememiz ve huzursuz oluşumuz ne yaman çelişkidir be yavrum.

4 yorum:

  1. selam...
    yasak kalkmasada daha dns ayarlarıyla oynayarak girebildim sanada...
    ses vermek istedim inatla :)
    bu arada o süt şişeleri nasılda hoş gözüktüler gözüme. Ben Ankarayı özlemişim galiba :)

    YanıtlaSil
  2. sen getir çınarı bize bırak biz ali efeyle ona gönüllü arkadaşlık yapar faaliyetlere dalarız sende bi koşu tiyatro yapar ardındanda kahveni içer gelir alırsın oğulcuğunu :)))

    YanıtlaSil
  3. oytunla hayat; Yasak kalktı mı kalkmadı mı bende çözemedim. Neyse post girip yorumları görebiliyorum mutluyum, özlemişsiniz bencede buyurun gelin Ankara'ya :)

    YanıtlaSil
  4. morinek;Çok sağolun, teşekkür ederim, her annenin hayalidir değil mi bu.

    YanıtlaSil

Söz uçar, yazı kalır...