Kalp çarpıntısı

Ulus yine de Ulus. Ne zaman sıkılsak kabul ediyor, sokaklarında dolanıp, renkli dokusuyla bütün sıkıntımızı alıp, bizi kuş gibi hafif ve huzurlu yolluyor evimize. Ne mutlu ki gördüğü renkli, jetonlu oyuncaklı avm'leri görmüş ve biliyor olsa da burayı da severek ve isteyerek geziyor, gitmek istiyor kuzum. Bendeki buraya bağlılık daha tarif edilemez birşey. Çekim alanındaymışım gibi, çekiyor beni. Merakla, ilgiyle ve sevgiyle. Geçtiğimiz gün her bir ara sokağını acaba yaklaşık 30 yıl önce gördüğüm sokak mı? diye girdiğim, hatırlamaya çalışıp en son burada kalbimin hızla çarpıp, bacaklarımda bir titreme hissettiğim tek yer oldu. Acaba burası mıydı? daha önce girdiğim pek çok sokakta hiç böyle hissetmemiştim. Sanki 30 yıldır beni bekleyen biriyle karşılaştım, nihayet geldin der gibiydi. Tuhaf duygularla iki kare resim çekebildim, ama çok da duramadım, hızlıca ve kafamda binbir soru ve şüpheyle oradan ayrıldım. Çok mu izliyorum acaba ghost whisperer tarzı dizileri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söz uçar, yazı kalır...