Mutfaktayız..


Bu pazar uzun zamandır ilk defa evdeyiz. Evdeyken en eğlenceli vakit geçecek yer mutfak. Ortaklaşa yapılan yemekler de cabası. Bugün babacıkla hamur yoğurarak börek yapalım dedik. Dedik dediğime bakmayın aslında eşim mutfaktan içeri sadece yemekten yemeğe girer. Öyle pek birşeyler pişirmez mutfağa girmesi için benim yataktan kalkamayacak kadar hasta veya evde olmamam gerekir. Neyse hamurumuzu yaptık. Un, tuz ve su ile yumuşakça bir hamur. Sonra onu bezelere ayırıp küçük yuvarlaklar açtım ve üzerine sıvıyağ sürüp bir süre beklettim. Sonra yuvarlağı kenarlarından tutup elimizle yavaş yavaş sündürerek açtık. Böylece zar gibi incecik yufkalar elde ettik. Normalde oklava ile asla ince hamur açamam. Bu şekilde kolay oldu. İçine patatesli iç yaptım, o yetmedi birtanesi peynirli oldu dur bi deneyelim dedik birine de ceviz koyduk. Tadı damağımızı çatlatacak kadar olmasa da fena olmadı. Akşam tatlısız olmaz deyip yine babacığın isteği üzerine irmikli helva yaptım.
Kuzu için anne babanın mutfakta birlikte çalışması bir işkence. Sürekli dağıt parçala stratejisiyle babayı sürükleye sürükleye odasına götürmeye çalıştı. Yanımızda kaldığı anlarda da hertürlü haylazlığı yaptı.


Bendeki son durum birleştirilen tembel battaniyeye kare şeklindeki son halinde karar kılıp kenarlarını yapmaya başladım. Kendisi koltuk, kanepe örtüsü olarak kullanılacak. Bu arada geçenlerde iplerime yeni birkaç renk eklenmişti. Dayanamadım onlardan da rengarenk motifler yaptım. Daha önce ördüğüm yaklaşık tek kişilik ebatındaki battaniyeme ekleme yapacağım. Elime yeni renkler geçtikçe enden boydan ekleme yapıyorum. Bu battaniyede her renk olsun istiyorum..

2 yorum:

  1. elle açılabildiğine göre mayalı bir hamur mu acaba dedim.bende oklavayla ince yufka açamam da.denemek istiyorum inşallah..battaniye de çok güzel olmuş bu arada..kuzuşa da maşallah..

    YanıtlaSil
  2. Sevgili İffet hamur mayalı değil un tuz ve su ile yumuşak yoğurulmuş. Üzerine sürülen sıvıyağ ile bekleyince böyle açılabiliyor. Dene umarım beğenirsin.

    YanıtlaSil

Söz uçar, yazı kalır...