Pazardan itibaren havaların yavaş yavaş ısınmasıyla, düşük enerjimizi yükseltip daha bir pozitif haller takındık. Güne erkenden başlayıp evin içini dolduran güneş ışıklarıyla beraber iyi ki de erken kalkıyoruz diyorum. Doğadaki kıpırdanma ve yeniden başlayış bizi de etkiliyor.
Haftasonu ablamla avm gezmesi yaptık. Çınar babasıyla takılırken bizde rahat rahat dolaştık. Hala indirimler devam ediyor, denk gelirse harika şeyler buluyor insan ama dünün şanslısı kuzuydu tabi, teyzesi bolca şımarttı akşama kadar koşturup oynayan kuzu akşam geç saatlerde dönünce eve, gözünden akan uykuya rağmen teyzesinin doğum günü hediyesini açmak ve tabi birazcık da oynamak için yatış saatini geciktirince sabah kalkarken epey zorlandı. Son aldığımız Tübitak kitaplarından Ay'da kitabıyla başladı uzay, astronot ve ay merakı, uzay temalı oyuncakları istiyordu epeydir, bugün eve gelip oynamak için sabırsızlanıyor.
Üçüncü haftamıza başladık bugün. Okulda öpüşüp veda zamanı gelince yine hüzünlendi benim yavrum, uzunca bir süre gayet dayanıklı olan ben artık olmuş üçüncü hafta ve hala ağlamaklı olan bu şirin yüzden etkilenir oldum. Belli etmedim tabi ama ister istemez etkiliyor beni, arkasına bakmadan sınıfına gittiğini görsem vallahi hiç bozulmayacağım, yeter ki beni ağlamaklı gözlerle uğurlamasın.
Bu hafta dikiş planlarım var hayata geçirebilirsem. Örgüm devam üçüncü sıraya geçtim, birde tekstil kalemi istiyorum onunla ilgili bazı fikirlerim var, birde Cath Kidston desenlerinden oluşan kendi hazırladığım kağıtlarla bir çerçeve projesi var ki en çok onu yapmak için heyecanlıyım. Ben keyifli bir haftasonu geçirdim sevdiklerimle. Yine güzel bir hafta olsun hepimize...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Söz uçar, yazı kalır...