Akşam kuzumun ellerinden limonata içtim. Hazır meyve suları ve serinleticilerden uzak tutmak adına kendimce birşeyler yapıyordum hep, dün akşam babayla beraber kuzunun birkaç gündür diline doladığı limonata isteğini yerine getirdiler. Buz gibi ve buzlu tabiki. Ben kahvaltıda süt içmek istemediği zamanlarda rondoya şeftali, kayısı evde ne varsa onu atıyor, içine bir çorba kaşığına yakın (meyvenin miktarına göre) bal ile rondolayıp soğuk su ekleyerek meyve suyu hazırlıyorum. İçine su katılmamışını da dolaba koyarsanız (buzluğa değil) birkaç saat sonra müthiş serinletici bir ikram oluyor.
Dün bir blogda rastladığım bu yastığı denedim. Henüz tamamlanmadı ama şimdiki hali budur. Örnek
buradan.
Sabah sabah radyo dinlerken sevdiğim dilime dolanan nakaratla kapatıyorum.
"Aşamayacağın hiç bir yol olamaz
Bunu da unutma bir kenara yaz
O ne dedi, bu ne dedi, diyene kadar
Kaderini yaşa ya da yenisini yaz..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Söz uçar, yazı kalır...